IMG_7322

Le Pain Quotidien Yaz Lezzetleri

Herkese merhaba!

Öncelikle hayırlı Ramazanlar diliyorum! Bugünkü yazımda da sizlere hafif bir iftar yemeği önerisi sunacağım. Hem yaz kendini iyice göstermişken, havuz, deniz sezonu açılmadan artık bir şeyler yapmalı dedim ve sağlıklı yiyeceklerin peşini kovalar oldum :) Malum bu yıl hayırlı işlere de imza atacağımdan bu günler beslenme açısından benim için oldukça önemli. Tam da bu sırada Le Pain Quotidien’in yaz menüsü imdadıma yetişti.

lepain

Ben evime ve iş yerime yakın olması nedeniyle Kanyon şubesini tercih ediyorum. Önceden çilekli tart yemek için gelirdim, şimdi yaz menüsü için buradan çıkmayacağım :) Biz bu gidişimizde yaz menüsünden zeytinyağlı enginar, karidesli spagetti, reyhanlı limonata ve chia pudingi denedik. Tabii karidesli makarnanın ucundan tadına baktım, yaz menüsündeki tek kaçamak yemek sayılabilir kendisi :) Gelelim ana yemeğim olan enginara. Enginarda kılçıksız, yumuşak olanını bulmak maalesef restaurant’larda pek mümkün olmuyor. Acaba nasıl gelecek derken hayallerimdeki enginarı burada buldum :) Böyle lokum gibi güzel bir enginar ne zamandır yemiyordum. Tam anlamıyla bayıldım, ikinciyi söylememek için kendimi zor tuttum desem yalan olmaz.

IMG_7322

Enginarın yanına ise şöyle buz gibi bir reyhanlı limonata söyledim. Daha önceden reyhanlı bir şeyin tadına bakmadığım için denemek istedim. Reyhan sağlık açısından da oldukça faydalı bir bitkiymiş, antioksidan özelliği varmış. Limonatayla da tadı çok güzel gitmiş, klasik limonatalardan farklı bir değişiklik arıyorsanız denemenizi öneririm.

IMG_7320

Karidesli spagetti de oldukça güzeldi, özellikle makarnanın taze olmasına çok sevindim. Ancak diyeti bozmamak adına azıcık tadına bakabildim :( Bir ödül gününde hepsini yemeyi düşünüyorum açıkçası.

IMG_7326

Yemekten sonra son günlerin gözdesi olan Chia pudingini denemesem olmazdı. Zaten çok merak ediyordum

, hazır burada varken fırsatı değerlendireyim dedim. Chia’nın faydaları saymakla bitmiyor, internette pek çok yerde bu faydaları okudum, artık denemenin vakti gelmişti. Le Pain Quotidien’de bu puding hiç şeker kullanılmadan sadece reçel ile hazırlanıyor. Üzerine de taze çilek koyuyorlar, zaten reçel ve çilek ile hiç şeker tadını aramıyorsunuz. Yine tatlılara göre daha az şekerli ama ben zaten şekeri çok sevmediğim için çok hoşuma gitti. Bundan sonra tarifini bulup evde de yapmaya karar verdim :)

IMG_7329

IMG_7330

Le Pain Quotidien’in yaz menüsünde daha pek çok alternatif var, biz şimdilik bu lezzetleri deneyebildik. Siz de iftarlarınızı midenizi çok rahatsız etmeden, hafif bir şekilde geçirmek isterseniz büyük bir keyifle tavsiye ederim!

Görüşmek üzere,

Mutlu haftalar!

Le Pain Quotidien Menu, Reviews, Photos, Location and Info - Zomato

rafinera

Rafinera Günlüklerim #2 ve #3

Herkese merhabalar!

Rafinera maceram tüm hızıyla devam ediyor ve ben kendimi hiç olmadığı kadar hafif, sağlıklı ve iyi hissediyorum. Bugün de sizlere 2. ve 3. günümden bahsedeceğim. 2. günün kutusundan neler çıktı acaba ?

rafinera

rafinera

Güne güzel başlamak benim için oldukça önemli, Rafinera kahvaltısı da buna oldukça katkı sağlıyor. 2. günün menüsünde fritata, haşhaş tohumlu lor peyniri, çeri domates ve çavdar ekmeği vardı. Özellikle fritataları çok sevdim!

IMG_5748

Ara öğünde 3 kivi vardı, bana biraz çok geldi bir tanesini yiyebildim :) Öğle yemeğinde ise bezelyeli mısırlı organik makarna vardı.

rafinera

2. ara öğünde peynirli mücver vardı. Hem de mücverin en sağlıklı hali yani fırınlanmış olanı :)

IMG_5751

Akşam yemeğinde ise Hindüstani ve Waldorf salata vardı. Hindüstani’yi adı nedeniyle başta Hint mutfağından bir yemek sandım, evet :) Ancak mercimekmiş :) Waldorf salata da kerevizli leziz bir salataydı.

IMG_5752

3.günün menüsüne gelelim. En çok sevindiğim şey sütlü bal kabağı tatlısı oldu :) Bal kabağı tatlı konusunda en zayıf noktam olabilir, görünce dayanamıyorum :)

IMG_5760

Anason tohumlu peynir daha önce denemediğim bir şeydi, oldukça ilginç buldum tadını. Krep oldukça lezizdi, taze taze domates biberle güne başlamak da oldukça tatlı :)

FullSizeRender

Ara öğün olarak fıstık vardı, araştırmalara göre 17 adet fıstık yemek daha iyi kilo kaybettiriyormuş :) Bu bilgiyle birlikte bana da fıstıkları afiyetle yemek düştü!

IMG_5758

Öğle yemeğinde köz biberli ıspanak sarma ve cevizli bulgur vardı. Yine daha önce deneyimlemediğim değişik ve lezzetli tatlardı.

IMG_5759

En sevdiğim ara öğüne yani bal kabaklı olan kısma geldik :) Sütle birlikte o nasıl güzel bir uyumdu! Tadı hala damağımda..

IMG_5761

Akşam yemeğinde ise teriyaki soslu tavuk ve yoğurtlu patlıcan salatası vardı. Yoğurtlu patlıcan salatası benim gibi meze seven birisi için çok çoook lezizdi :) Teriyaki soslu tavuk da oldukça güzeldi :) Porsiyon o kadar büyük geldi ki

, epey doydum :) Midem küçülmeye mi başladı ne!

IMG_5764

Ben 3 günlük Rafinera serüvenimi bu şekilde tamamladım, size de elimden geldiğince yemekleri göstermeye çalıştım. Sonucu merak ettiniz değil mi ? Bu konu ayrı bir blog yazısını hakediyor :)

Sağlıklı haftalar!

refiner

Rafinera Günlüklerim #1

Herkese merhaba!

Bugün sizlere sıcağı sıcağına bir yazıyla keyifli okumalar diliyorum! Rafinera uzun zamandır denemeyi istediğim bir servisti, kısmet bugüneymiş :) Yaklaşan yaz aylarıyla birlikte zamanlaması da çok iyi oldu. Ayrıca bir plaza insanı olarak tüm gün oturuyor bir de üzerine sürekli aynı kalorisini bilmediğim yemekler yiyordum. Bu durumdan oldukça sıkılmıştım. Bu hafta bir değişiklik yaptım ve 5 gün boyunca Rafinera’yı deneyeceğim. Bugün de sizlere ilk gün izlenimlerimi vermek istiyorum.

refiner

Öncelikle çok ilgili bir müşteri ilişkileri bölümü var, hemen telefon ile beni aradılar ve boy/kilo endeksime göre günlük kalori ihtiyacımı çıkardık. Benim 1428 kalori çıktı, bu nedenle 1500 kalorilik paketi seçtim. Daha sonra günlük paket teslim saatimi seçtik ve ben pazartesi yanı bugünü heyecanla beklemeye başladım . 8.30-9.30 aralığında teslim edilmesini istediğim siparişim 9.10 gibi bir saatte geldi ki İstanbul trafiğinde oldukça hızlı! Menüler günlük hazırlandığı için içerik olarak biraz da sürpriz bir paketle karşılaşıyorsunuz. Bu nedenle hemen paketi açmaya koyuldum :) Size hemen bugünün menüsünü göstereyim:

IMG_5737

Leziz  bir kahvaltı ile güne başladım. Porsiyonlar da oldukça doyurucuydu.

rafinera

İlk ara öğünüme resmen bayıldım! Yaban mersini ile yoğurt birleşince meğer ne kadar güzel oluyormuş :) Daha sonra evde de yoğurdu böyle yemeye karar verdim.

rafinera

rafinera

Öğle yemeğinde en sevdiğim balık da diyebileceğim somon vardı

online-pharmacy-uk.com

, bu duruma da çok sevindim :) Hardal ile somona değişik bir tat katmışlar, çok beğendim.

IMG_5738

İkinci ara öğün de patlıcan dip sos ile kepekli lavaşlar vardı. Patlıcan dip sos yine ilk kez deneyimlediğim bir şey ve yine bayıldım!

rafinera

Akşam yemeğinde pırasa ve kuskuslu bulgurdu. Akşam olduğu için daha doyurucu şeyler konulmuş diye düşünüyorum. Bulgur pilavını yerken epey doyduğumu hissettim. En çok korktuğum şeylerden birisi aç kalmaktı ancak aç kalmadan da zayıflamak mümkün sanırım :)

IMG_5740

IMG_5743

İlk gün sonunda oldukça memnun kaldığım bir servis oldu Rafinera. Doğruyu söylemek gerekirse yemeklerin tadı bizim plazadaki pek çok mekandan daha lezzetliydi. Bakalım 1 hafta sonunda kilo olarak nasıl gelişmeler kaydedeceğim? :)

Mutlu akşamlar..

sandal balık

Yeniköy Sandal Balık

Herkese merhabalar!

Bugün sizlere geçen hafta Eray Kılıç davetiyle katılmış olduğum tadım etkinliğinden bahsedeceğim. İstanbul’da çok sevdiğim semtlerden olan Yeniköy’de bulunan şirin mi şirin Sandal Balık bizi çok güzel bir şekilde ağırladı.

sandal balık

sandal balık

Sandal Balık’ta balığın her çeşidini bulmak mümkün, balık simidi, balık böreği, balık kokoreç, balık köftesi, balık kebabı, balık çökertme bunlardan sadece birkaçı. Balığın bu kadar çeşidi de olur mu demeyin çok da güzel oluyormuş :) Başta ben de nasıl olacak, nasıl gelecek diye merak etmiştim ama gelince afiyetle YE-DİM :) Favorimle başlamak istiyorum: Balık Simidi.

sandal balık

Balık simidi balık, kaşar ve susamdan oluşuyor. Hem simit hem balık tadında :) Burada anlatmakla olmaz, siz en iyisi gidip yerinde deneyin :)

İkinci denediğimiz şey balık böreği oldu. Balık böreği içerisinde biber, soğan olan ancak balık ile yapılan bir börek. Balık her şeye nasıl böyle yakışıyor hayret ettim doğrusu :)

sandal balık

Balığın kokoreçi de olmaz demeyin, oluyormuş :) Bunu biraz böreğin içine benzettim, onun güveçte pişmiş hali gibi düşünebilirsiniz.

sandal balık

Balık köftesi bildiğimiz köfte harcıyla hazırlanıyor, tek farkı balıktan hazırlanması :) Domatesle ekmek arasında çok güzel gitti!

sandal balık

Gelelim balık kebaba.. Balık yoğurtla yenir mi diye klasik soru ile başladım. Ancak gerek sosuyla gerek altındaki pideleriyle gerek de yoğurduyla bir Adana kebaptan farkı yoktu :) Parmaklarımızı yedik!

sandal balık

Evet hala mide fesadı geçirmedik ve yemeye devam ettik :) Sırada balık çökertme var. O muhteşem patatesleri sosu ve levrek ile çok güzel bir lezzetti. Sunumları da bir harika ! Ayrıca şimdiye kadar yediğimiz her şeyde levrek kullanılmıştı. Mekanın sahibiyle sohbetimiz sırasında her şeyde levrek kullandıklarını anlattı. Balıkların tazeliğinden yemeklerin bu kadar lezzetli olması kaçınılmaz :)

sandal balık

Gecenin bombası geliyor

, balık lokumu. Hayatımda yediğim en güzel levrek hatta en güzel balık desem abartmış olmam. Cidden lokum gibi yumuşacık bir balık yedik. Tadı damağımda kaldı, sadece bunun için bile tekrar giderim :)

sandal balık

Sırada tatlılar vardı ama onları fotoğraf çekmeyi beklemeden yediğim için yazı ile anlatacağım. Benim favorim incir tatlısı oldu. Kaymakla servis ediliyor ve parmaklarınızı yeme garantili!

Mekanın fiyatlarını da lezzetlere göre oldukça makul buldum, burada da fikir edinmeniz için menüleri paylaşıyorum.

sandal balık

IMG_5468

sandal balık

Geceyi yüzümdeki bu mutluluk ile bitirdim!

sandal balık Keyifli haftalar diliyorum!

Favori balık restaurant’larınızı ve yorumlarınızı bekliyorum..

Görüşmek üzere :)

Sandal Balık Menu, Reviews, Photos, Location and Info - Zomato

istanbulcoffeefest

İstanbul Coffee Festival 2015

Herkese merhabalar!

Bu hafta sizlere sıcağı sıcağına bir festivalden bahsedeceğim. Türkiye’de ikinci kez düzenlenen kahve festivalinden bahsedeceğim bugün. Dünya’da hızla yayılan 3. dalga kahve trendinin Türkiye’ye geç geldiğini düşünenlerdenim ben de! Öyle çok kahve seven, içen bilgili bir insan değilimdir ama bir kahvenin de kırk yıl hatırı olduğuna inananlardanım :) Bu nedenle festivalin nabzını tutmak için ben de İstanbul Coffee Festival‘in yolunu tuttum. Ne de olsa ‘Coffee is always a good idea’ :) Geçen yıl Rum Okulunda olan bu etkinliğe bilet bulamamış ve üzülmüştüm. Bu yıl Haydarpaşa Gar’ında olduğunu duyunca biletler çıkar çıkmaz soluğu Biletix’te aldım. 24 Ekim Cumartesi 15.00-19.00 seansında oradaydım!

istanbulcoffeefest

Haydarpaşa mekan olarak çok iyi düşünülmüş. Peronlar, eski trenler, tarih derken kendimizi kahve için muhteşem bir atmosfer içerisinde bulduk. Kapandığından beri de ne oldu acaba diye düşünürken dün yıllar sonra kendimi orada bulmak beni de nostalji yapmaya sürükledi :) Eskişehir-İstanbul arası yaptığım seyahatlar, yollardan binen simitçileri hatırladım. Neyse bu kadar nostalji yeter ben festivale döneyim :)

haydarpaşa

Trafik olur diye Levent’ten metroya bindik, Yenikapı’dan Marmaray’a bindik. Ayrılıkçeşmesi durağından 15 dk’lık bir yürüyüşle Haydarpaşa Gar’a ulaştık. Zorlu hava koşulları bizi yıldırmadı :)

haydarpaşa

Şemsiye ve yağmur çizmelerimle güne hazırdım!

5e4a3c3cfb1dceb942d311b405385d81

Bu merdivenlerde fotoğraf çekinmeden olmaz :)

haydarpasa

Biz saat 16 gibi gittiğimiz için girişte uzun sıralar yoktu. Kolaylıkla girdik ancak içerisi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Binlerce kahve aşığı yağmur çamur demeden gelmiş, haliyle standların önünde uzun kuyruklar vardı.

istanbulcoffeefest

Biz başta ne tarafa gitsek nasıl yapsak diye bir kafa karışıklığı yaşadık. Biraz karışık bir düzen vardı. Ayaklarımız bizi nereye götürürse o tarafa gittik diyebilirim :) Ama spontane yapılan şeyler daha bir güzel değil mi ? Tesadüfen ilk gittiğimiz stand Oranca Organik oldu. Bu firmayı kahve festivalinden öncesinde bir arkadaşım sayesinde biliyordum. Hatta Simon Levelt kahvelerle tanışıklığımız bu sayede olmuştu. Fotoğrafta tuttuğumuz çerçeve üzerindeki indirim kodlarıyla indirimli bir şekilde alışveriş yapabilirsiniz. Bence kaçırmayın derim, ben şimdiden sepete bir şeyler attım :)

orancaorganik

Biz bu markayla tanıştıran Gonca Ablayı koymadan da olmaz :) Kendisi oldukça sempatik, tatlı bir insan. Bugün orada gördüyseniz konuşmanızı tavsiye ederim :)

orancaorganik

Buradan da Simon Levelt kahvemizin yanına bir yenisini ekledik. French press’imiz hazır denemeyi bekliyoruz bakalım :)

orancaorganik

Kahvenin yanında canlı müzik de bir başka oluyormuş. Organizasyonun sevdiğim yanlarından birisi de Babylon sponsorluğunda sürekli güzel ve kaliteli müzik olmasıydı. Ancak yağmur nedeniyle sahne önünde biriken su gölü şanssızlık oldu.

istanbulcoffeefest

Uzun bir süre peronlar arasında dolaşıp bol bol kahve kokladıktan sonra artık biz de bir içelim dedik :) Çok fazla kahve içemediğim için (malum biraz çarpıntı yapıyor) şansımı Türkiye şampiyonu baristası olan Brew Lab‘te denemeye karar verdim, iyiki de burada denemişim! Özkan Yetik cidden şampiyonluğunun hakkını veriyor ve içtiğimiz en güzel kahvelerden birisine imzasını atıyor.

brewpub

brewlab

Özkan Yetik’in etkileyici bir kariyeri var!

IMG_3175

Kahvemizi içip ısındıktan sonra gezmeye devam ettik. En etkileyici fikirlerden birisi Kurukahveci Mehmet Efendi tarafından gerçekleştirilmişti. Bir vagonu cafe şekline getirmişler. Tabii yer bulmak oldukça zor olduğundan içine girip şöyle bir bakmakla yetindik.

istanbulcofeefest

Vagonların bazılarının içinde oturulabiliyordu ve muhteşem bir Haydarpaşa manzarası vardı. Biz de aralarda dinlenmek için bu fırsatı kaçırmadık!

istanbulcoffeefest

Since de çok güzel bir manzara değil mi?

IMG_1527

IMG_1545

İkinci durağımız Kronotrop oldu. Burayı ne zamandır duyup merak ediyordum, kısmet bu festivaleymiş :) Burada ilginç bir Türk Kahvesi deneyimi yaşadık. İki farklı çekirdekten çekilen iki farklı Türk Kahvesi bulunuyor: Brezilya Santa Rosalia ve Etiyopya Sidamo Sundry. Brezilya çekirdeği Etiyopya çekirdeklerinden daha sert. Bu nedenle Etiyopya benim için daha uygundu ancak sert kahve sevenleriniz varsa Brezilya’yı tavsiye edebilirim.

istanbulcoffeefest

Ayrıca Fiat’ın bugüne özel kahve çekirdekleriyle kapladığı bu arabaya bayıldım!

istanbulcoffeefest

Ayrıca kahve mutluluğu isimli çalışmam :) Zomato‘ya uğramadan da geçmedik. ‘May the fork be with you’ çantasız olmaz :)

istanbulcoffeefest

Trendsetter İstanbul da bugüne özel değişik bir  selfie mekanizması getirmiş :) Bileklerimize bağladıkları bir sensör sayesinde temasla selfie çektik!

trendsetter

Ayrıca Barista Şampiyonası da düzenlenmekteydi. İlginç bir yarışma diyebilirim :) Seçim yapmak bence oldukça zor olmalı, tüm kahveler oldukça güzel görünüyorlardı. Karşınızda jüri :)

istanbulcoffeefest

Bir vagonda da kahve ile ilgili belgeseller gösteriliyordu. Burada da biraz oturma fırsatı bulduk. Gördüğünüz gibi her yaştan konuk kahve aşkına festivale gelmişti :) Daha önce bir yük treninde oturup bir şeyler izlememiştim!

istanbulcoffeefest

Bol fotoğraflı bir yazı oldu

buy-levitra-usa.com

, umarım beğenmişsinizdir! Benim için oldukça keyifli ve değişik bir gün oldu. Kahve çekirdekleri hakkında bilgilendim. Demleme yöntemlerini yakından uygulamalı olarak görme imkanım oldu. Kesinlikle her yıl gidilecek festivaller arasına eklendi!

Görüşmek üzere,

Mutluluk dolu ve kahve kokan bir hafta dileğiyle..