portakal bende

Meşhur Kumluca Portakalı Portakalbende.com ile Kapınızda

Merhaba,

Bu hafta sizlere etkinliğimizde sponsor olan firmalardan Portakalbende.com ile yaptığımız söyleşiyi paylaşmak istiyoruz.  Ancak öncesinde size biraz bilgi verelim istedik.

Portakal bende Antalya’nın meşhur Kumluca portakallarını dalından koparıp ayağınıza getiren online bir satış sitesi.  Sadece portakal yok ürün gruplarında.  Köy reçelleri, nar ekşisi , narenciye ürünler, portakal, mandalina, nar ve kamkat  tapteze sizlere ulaşıyor. Havale, kredi kartı yada kapıda ödeme seçenekleri ile alışveriş yapabiliyorsunuz.

Birde otomatik portakal diye bir sistemleri var. Bu sistemle siparişinizi bir kere veriyorsunuz ve seçtiğiniz günde, her hafta ürünler size kargolanıyor. İlk seferinde sipariş verdiğiniz gün 24 saat içinde özel ambalajlanarak size gönderiliyor. Bu sistemle  zaman kazanmanın dışında ürünlerin fiyatı değişse de sizin sipariş verdiğiniz fiyat değişmiyor. Ayrıca kargo ücretinden de muaf oluyorsunuz.

Kurucularından Tolga bey ile yaptığımız söyleşide aklımıza takılan sorulara cevap bulduk.

portakal bende

Tolga bey, Portakal bende fikri nasıl oluştu acaba?

Portakalbende.com sitesi, 3 üniversite arkadaşının ortak girişimi ile ortaya çıkan bir projeydi. Uysal Silahcı; bahçelerimizin sahibi, yaklaşık 100 yıldır bu topraklarda ailecek yetiştiricilik yapıyor. Kumluca’dan bize hep narenciye gönderirdi sağolsun, Bayılarak yerdik. Önce yurtdışına ihracat yapmak için yola çıksak da, daha sonra internet pazarının gün geçtikçe popüler hale gelmesi ve Türkiye’nin bu konuda çok hızlı gitmesi bizi farklı bir yöne itti. Bir startup olarak yola çıktık. Bir e-ticaret sitesi kurduk. Fikir olarak 1.5 seneyi bulsak da, nisan ayında birinci yılımız kutlayacağız. İnsanlara doğal, dalından, mevsiminde ve yöresinden ürünler yedirmek istedik. Şu ana kadar tek bir geri dönen paketimiz ya da beğenilmeyen mamülümüz olmadı çok şükür.

Kurucuları kim ve önceden ne iş yaparlardı?

Biz dediğim gibi Bilgi Üniversitesi mezunu 3 arkadaş yola çıktık. Benim yurtiçinde inşaat ve teksitil alanlarında çalışmalarım oldu. Yurtdışında da perakende satış yapan bir kaç mağazam vardı. Uysal Silahcı zaten bahçeleri ile çocukluğundan beri uğraşıyordu ama aynı zamanda sosyal medya danışmanığı yapıyordu. Ben Uluslararası Finans, Uysal Bey’de Halka İlişkiler mezunu.

Bahçeler firmanın kendisine mi ait yoksa Kumluca’daki diğer bahçelerden mi ürünler toplanıyor?

Silahcı Ailesinin bahçeleri hepsi. Burada isim çok önemli. Bu yörede kime sorarsanız bu ailenin bahçelerine nasıl baktıklarını, nasıl iyi yetiştirdiklerini ve  ürünlerinin nasıl kaliteli olduğunu herkes biliyor. Ama Kumluca toprakları gerçekten çok farklı.

portakal bende

Türkiye’nin her yerine satış yapıyor musunuz?

Türkiye’nin 81 ili ve 957 ilçesi kapsama alanımızda. İki uzman kargo firması ile çalışıyoruz. Henüz ulaştıramadığımız bir siparişimiz olmadı. Burada çalıştığımız kargo firmalarına da teşekkür etmek istiyorum. (aras ve mng kargo)

İnternet dışında satışınız var mı? Mağazacılık yapmayı da düşünüyor musunuz?

Şu anda yok ancak kesinlikle düşünüyoruz. Hatta şu anda projeledirme aşamasındayız. İstanbul’da imkan olursa her iki yakada, ama ilk olarak Avrupa yakasında, farklı bir konsept manav ile karşınızda olacağız. Hem narenciye olacak, hemde yine bizim yöremizde yetiştirilen ürünleri satışa sunacağız.

Yurt dışından talep geliyor mu? Açılmayı düşünür müsünüz?

Yurt dışı kesinlikle uzun vadeli bir hedef. Bu farklı bir operasyon tabii, hiç hata kabul etmeyen bir ticaret. Yukarıda da bahsettiğim gibi, biz ilk böyle çıktık yola. Tabii çok tecrübeli insanlar ile konuştuk, onlara danıştık, önce işin yurtiçi kısmını istediğimiz yere getirip, sonra yurtdışına açılmanın en doğru olduğuna karar verdik.

Sitenizde diyabetik ürünler görmedim, bu yönde çalışmalarınız olacak mı?

Bu konuda çok soru ve talep aldık. Aslında hiç aklımızda olan bir konu değildi bu sene için ama hemen çalışmalara başladık. Geçen ay düzenlenen Souq Karaköy Ziyafet’in katılımcı markalarından biriydik, orada çok karşılaştık bu taleple ve fark ettik ki geç bile kalmışız. Önümüzde ki sezonda en geç karşınızda olacağız diyabetik ürünlerimiz ile.

Teslim süreniz ne kadar? Sipariş geldikten sonra nasıl bir işleyiş oluyor?

Teslimat süremiz aslında sloganımızda da olduğu gibi 1 gün (dün dalındaydı, bugün kapınıda) . Tabii bu bölge bölge değişiyor. Marmara, Ege, Akdeniz 1 günden fazla çok nadir sürüyor.

Siz sipariş verdikten sonra

buy-levitra-usa.com

, biz ekranımızda siparişi ve ödemesini kontrol edip faturasını basıyoruz. O siparişi bahçemizden ellerimizle topluyoruz. Sonra sadece nemli bir bezle silmek üzere tesisimize getiriyoruz. burada siliniyor ve viol kağıtlara sarılıyor. Bunun sebebi yolda eğer birinde bir sıkıntı çıkarsa, bir diğerini etkilemesin diye. Kutuya istenilen not varsa koyuluyor. Mektubumuz, magnetimiz ve broşürümüz de ekleniyor. Daha sonra şeritleniyor iki taraftan. Kargo aracına yüklenmek üzere hazır hale geliyor.

12 ay boyunca ürünlere ulaşmak mümkün mü?

Bu tabii hangi ürüne ulaşmak istediğinize bağlı biraz. Bizim bir dolabımız ya da soğuk hava depomuz olmadığı için 12 ay boyunca ürün gönderemiyoruz. Dalında zaten ürün kalmıyor yaza doğru. eylül 1 – haziran 15 arası narenciye yollayabiliyoruz. sonra  sezon burada kapanıyor. Ama mevsimsel şartlar da  buna pek izin vermez; Yazın hava 45 dereceleri görüyor rahatlıkla. O mamül birde kargo arabasına giriyor o sıcaklıkta ve bu sağlıklı olmuyor. Yazın sadece reçellerimiz ve nar ekşimiz olacak. Bir de unlu mamüller eklenecek tabii.

portakal bende

portakal bende

Bu keyifli sohbet için Portakal Bende firmasından Tolga beye  teşekkür ediyoruz. Firmayı sosyal medyadan aşağıdaki hesaplardan da takip edebilirsiniz.

Instagram

Facebook

Bir başka yazıda görüşmek üzere

Sevgiler

*Bu bir bloggerlarpaylasiyorcom içeriğidir.

binboğa bal

Bir Mucizedir Bal!

Herkese merhabalar!

Bugün sizlere doğanın bir mucizesi olarak gördüğüm baldan bahsedeceğim. Kahvaltı menülerinin vazgeçilmezi olan bal faydaları saymakla bitmeyen, insan vücuduna oldukça faydalı bir besin. Hastalıkların tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılan bal ayrıca çocukların gelişiminde de büyük bir yer tutuyor. Tabii kaliteli, doğal bal bulmak da önemli bir konu, hele ki günümüzdeki sahtekarlıkları düşünecek olursak. Ben de sizlere yeni keşfettiğim bir bal markasından bahsetmek istiyorum: Binboğa Bal.

binboğa bal

Kozanlı arıcı aileler tarafından 1973 yılında kurulan Kozan Bal Tarım Satış Kooperatifi kurulduğu günden itibaren sağlıklı ve doğal balın güvenilir adresi oldu. Kooperatif

, Türkiye’de arıcılık entegre tesisleri oluşturarak ilk kez cam kavanozla tüketicilere bal sunan bir işletme oldu.

Gelin Binboğa bal çeşitlerini yakından tanıyalım :)

binboğa bal

Çam balı çiçek ballarından farklı olarak kendine has bir tada, kokuya ve renge sahip. Ayrıca çiçek balından daha az tatlı olduğunu söyleyebilirim.

binboğa bal

Keven Kekik balı benim için değişik bir deneyim oldu. Daha önce hiç denememiştim. Favorim de bu çeşidi oldu :) Keven kekik balı antibakteriyel bir özelliğe sahipmiş ve kemiklere, dişlere faydalar sağlıyormuş.

binboğa bal

O nefis tadı ve aromasıyla çiçek balı da oldukça lezzetliydi. Çiçek balı da insan sağlığı için oldukça değerli ve besleyici bir ürün.

Ben bundan sonra eve alacağım bal markasını buldum :) Siz de Binboğa Bal websitesinden ürünleri inceleyebilir ve bilgi alabilirsiniz.

Keyifli haftalar!

Görüşmek üzere..

rafinera

Rafinera Günlüklerim #2 ve #3

Herkese merhabalar!

Rafinera maceram tüm hızıyla devam ediyor ve ben kendimi hiç olmadığı kadar hafif, sağlıklı ve iyi hissediyorum. Bugün de sizlere 2. ve 3. günümden bahsedeceğim. 2. günün kutusundan neler çıktı acaba ?

rafinera

rafinera

Güne güzel başlamak benim için oldukça önemli, Rafinera kahvaltısı da buna oldukça katkı sağlıyor. 2. günün menüsünde fritata, haşhaş tohumlu lor peyniri, çeri domates ve çavdar ekmeği vardı. Özellikle fritataları çok sevdim!

IMG_5748

Ara öğünde 3 kivi vardı, bana biraz çok geldi bir tanesini yiyebildim :) Öğle yemeğinde ise bezelyeli mısırlı organik makarna vardı.

rafinera

2. ara öğünde peynirli mücver vardı. Hem de mücverin en sağlıklı hali yani fırınlanmış olanı :)

IMG_5751

Akşam yemeğinde ise Hindüstani ve Waldorf salata vardı. Hindüstani’yi adı nedeniyle başta Hint mutfağından bir yemek sandım, evet :) Ancak mercimekmiş :) Waldorf salata da kerevizli leziz bir salataydı.

IMG_5752

3.günün menüsüne gelelim. En çok sevindiğim şey sütlü bal kabağı tatlısı oldu :) Bal kabağı tatlı konusunda en zayıf noktam olabilir, görünce dayanamıyorum :)

IMG_5760

Anason tohumlu peynir daha önce denemediğim bir şeydi, oldukça ilginç buldum tadını. Krep oldukça lezizdi, taze taze domates biberle güne başlamak da oldukça tatlı :)

FullSizeRender

Ara öğün olarak fıstık vardı, araştırmalara göre 17 adet fıstık yemek daha iyi kilo kaybettiriyormuş :) Bu bilgiyle birlikte bana da fıstıkları afiyetle yemek düştü!

IMG_5758

Öğle yemeğinde köz biberli ıspanak sarma ve cevizli bulgur vardı. Yine daha önce deneyimlemediğim değişik ve lezzetli tatlardı.

IMG_5759

En sevdiğim ara öğüne yani bal kabaklı olan kısma geldik :) Sütle birlikte o nasıl güzel bir uyumdu! Tadı hala damağımda..

IMG_5761

Akşam yemeğinde ise teriyaki soslu tavuk ve yoğurtlu patlıcan salatası vardı. Yoğurtlu patlıcan salatası benim gibi meze seven birisi için çok çoook lezizdi :) Teriyaki soslu tavuk da oldukça güzeldi :) Porsiyon o kadar büyük geldi ki

, epey doydum :) Midem küçülmeye mi başladı ne!

IMG_5764

Ben 3 günlük Rafinera serüvenimi bu şekilde tamamladım, size de elimden geldiğince yemekleri göstermeye çalıştım. Sonucu merak ettiniz değil mi ? Bu konu ayrı bir blog yazısını hakediyor :)

Sağlıklı haftalar!